Ferahim Yeşilyurt: "Tartışma Yoksa Sorun Var Demektir"

Kendi benliklerini yok sayıp, karşı tarafın "huyunu-suyunu" benimseyenlerin içinde bulunduğu ruh halini International Hospital'dan Psikolog Ferahim Yeşilyurt ile konuştuk. Yeşilyurt "Sürekli olarak karşınızdakiyle aynı şeyi düşünemezsiniz. Farklı fikirlerin tartışıldığı ilişki sağlıklıdır. Hiç tartışma olmaması önemli bir sorunun habercisidir" diyor - Kişi neden kendi duygularını yok sayıp partnerinin hissettikleri kendine aitmiş gibi hareket eder? Özellikle bağımlı ilişkilerde sıklıkla gördüğümüz bir durumdur bu. 

Bağımlılık özgüven eksikliği ile paralel giden bir tablodur. Bağımlı olan kişi, karşısındaki kişiyi yüceltir. Hatta, bu yüceltme çoğu zaman karşı tarafta kötü etkilere yol açabilir. İlişkide bağımlı olan taraf, eşini kaybetmekten öylesine korkar ki onu kaybetmemek için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışır. Kendi istek ve ihtiyaçlarını önemsemeden karşı tarafın isteklerine odaklanır. Onun sevdiği yemekler, düzenlemeler, planlar, tercih edilir.

Bu sayede eş elde tutulmaya çalışılır. Nietzsche köleleştiren tutku için şöyle der; "Sahip olduğuna dair daha ince kanıtlar ister kişi. Bize verdiklerini değil, aynı zamanda bizim için nelerden vazgeçebildiğini görme arzusudur." Dolayısıyla köleleştiren aşk aynı zamanda tüketen bir aşktır da. - Kendi benliğini var etmeden ilişki sürdürmek doğru mu? Bağımlı yaşanan bir ilişki bir süre sonra iki kişi için de keyifsiz hâle gelecektir. İlişkinin bağımlı olan tarafı sürekli fedakârlık yaptığını düşündüğü için eşinden de kendisi için bazı fedakârlıklarda bulunmasını beklemeye başlar. Bu gerçekleşmeyince de tartışmalar kaçınılmaz olur. Diğer eş ise böyle bağımlı bir ilişki yaşamaktan dolayı keyifsizleşebilir.

Her ne kadar tüm istekleri karşılansa da ilişki artık kazanılmış bir zafer gibidir. Bu durum ilişkinin heyecanını ve zindeliğini azaltacaktır. Bağımlılık nedeniyle birlikte olan pek çok çift var çevremizde. Burada tekrar vurgulanması gereken ana fikir, kadının veya erkeğin özgüven eksikliğiydi...

Haberin devamını Yeni Aktüel dergisinin 199. sayısında bulabilirsiniz!

0 yorum:

Yorum Gönder